Ana Sayfa İLÇEMİZ HAKKINDA

İLÇEMİZ HAKKINDA

ÇAMLIDERE

Çamlıdere, Ankara’nın huzur dolu ve doğal güzellikleriyle öne çıkan ilçelerinden biridir. Şehir merkezinin 99 kilometre kuzeybatısında yer alan bu şirin ilçe, çevresindeki Kızılcahamam, Gerede, Güdül ve Beypazarı ilçeleriyle komşudur. Hem doğal hem de kültürel zenginlikleriyle dikkat çeken Çamlıdere, hem tarih hem de doğa severler için keşfedilmeyi bekleyen bir cennet gibi.

Çamlıdere’nin tarihi, yerleşimlerin ve kültürün derin izlerini taşır. 1953 yılına kadar Kızılcahamam İlçesi’ne bağlı bir bucak olan Çamlıdere, 02.12.1953’te 6191 sayılı kanunla ilçe statüsünü kazanmıştır. Köklü bir geçmişe sahip olan ilçemizde Selçuklu dönemine ait izler hala çeşitli noktalarda görülebilmektedir. Özellikle Peçenek Beldesi’ndeki Selçuklu dönemine ait cami, bölgedeki tarihî zenginliklerin önemli örneklerinden birisidir. Bunun yanı sıra Peçenek, Ozmuş, Yahşihan, Dağkuzören gibi köy isimlerinin Selçuklu beylerinin adlarını taşıması, bu bölgenin geçmişine dair pek çok bilinmeyeni gün yüzüne çıkarmaktadır. Ayrıca, ilçede Bizans Dönemi’ne ait mezar ve yerleşim kalıntıları da keşfe değer bir diğer tarihi zenginliktir.

Çamlıdere’nin manevi değeri ise her geçen gün artmaktadır. İlçe merkezine oldukça yakın bir konumda yer alan, Hz. Muhammed (s.a.v.)’in sahabesi Ömer Bin Hattab (r.a.)’ın dördüncü soyundan gelen Şeyh Ali Semerkandi’ye ait türbe, bölgenin en çok ziyaret edilen yerlerinden birisidir. 2014-2015 yıllarında kapsamlı bir restorasyona tabi tutulan türbe, sadece yerel halkın değil, yurdun her köşesinden gelen ziyaretçilerin ilgisini çekmektedir. Türbenin etrafındaki genişletilen alan, modern bir ziyaret alanına dönüşmüş ve içinde çay bahçeleri, çocuk oyun alanları, çeşmeler, yöresel ürünlerin satıldığı dükkanlar, müze, kütüphane ve simit fırını gibi pek çok imkân sunmaktadır. Ziyaretçilerin rahatça park edebilmesi için otopark alanı da ücretsiz olarak genişletilmiştir.

Her yıl Temmuz ayında gerçekleştirilen Doğa Festivali, Çamlıdere’nin kültürünü ve doğasını kutlamak amacıyla düzenlenmektedir. Festivalin ana etkinliklerinden bazıları Aluçdağı Yağlı Güreşleri, müzik şöleni ve Sinsin Oyunları’dır. Ayrıca, geleneksel “Çamlıdere Aluç Dağı Festivali” kapsamındaki etkinliklerde, Şeyh Ali Semerkandi’yi anma günü de unutulmaz anlara sahne olmaktadır.

Çamlıdere’nin doğal güzellikleri de keşfedilmeyi bekler. Çamkoru Orman Kampı ve Mesire Alanı, doğa ile iç içe vakit geçirmek isteyenler için harika bir fırsat sunmaktadır. Ayrıca Benli Yaylası, temiz havası ve muazzam manzarası ile şehre yakın bir doğa kaçamağı yapmak isteyenlere eşsiz bir alan sunar.

İlçenin kültürel mirası ise Çamlıdere Kültür Evi ve Müzesi’nde yaşatılmaktadır. 2015 yılında ilçenin halkı ve belediyesinin işbirliğiyle açılan bu müze, geçmişi 100 yıldan eski bir Çamlıdere evinin restore edilmesiyle oluşturulmuştur. Ziyaretçilere Çamlıdere’nin tarihini, kültürünü, gelenek ve göreneklerini yansıtan eserler sunulmakta, aynı zamanda kaybolan gelenekler, el sanatları, eski dükkanlar ve mutfaklar gibi unsurlar da müzede sergilenmektedir. Ziyaretçiler, burada geçmişe dair pek çok anıyı yeniden keşfetmekte, adeta zamanda bir yolculuğa çıkmaktadırlar.

2016 yılında ise Çamlıdere Doğa ve Hayvan Müzesi, Çamlıdere Kültür Evi ve Müzesi’ne sadece 200 metre mesafede açılmıştır. Bu müzede, Çamlıdere’ye özgü endemik bitki türleri ve yörede yaşayan hayvanlar sergilenmektedir. Müzeye yıl boyunca 7 gün boyunca ziyaret edilebilmektedir, böylece bölgenin doğal çeşitliliği hakkında daha fazla bilgi edinmek mümkündür.

Çamlıdere, hem tarihi hem de doğasıyla Ankara’nın en özel ilçelerinden biridir. Zengin kültürel geçmişi ve doğal güzellikleriyle ziyaretçilerine unutulmaz anlar sunmakta ve keşfedilmesi gereken bir yer olmaya devam etmektedir.